Tüm İletişim ve Medya Federasyonu (TİMEF), Anadolu’dan Avrupa’ya Medya Açılımı Projesi kapsamında Karaman’da “Medya ve Demokrasi” konulu panel düzenledi. Panelde konuşan TİMEF Genel Başkanı Şakir Gürel; “Demokrasi ve medya bağlantısının iyi anlaşılamadığı ve bağlantılarının yeterince kurulamadığı ülkelerde, demokrasiden özgüvenle bahsetmek hayal dışı olur. Gerçekte demokrasinin anahtarı yerel medyadır” dedi.
Karaman Kale Ongun Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen panele Vali Murat Koca, Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan, eski Devlet Bakanı Fikret Ünlü, Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, TİMEF Genel Başkanı Şakir Gürel ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen medya mensupları ve bazı daire müdürleri katıldı.
Panelde konuşan TİMEF Genel Başkanı Şakir Gürel, “Bu seminerin Karaman’da yapılmasının asıl nedeni Tüm İletişim ve Medya Federasyonunun proje ortağı olarak Karaman Yerel Radyo ve Televizyonlar İletişim Derneği’nin olmasıdır. İletişim ve Medya Federasyonu yaklaşık 3 yıldır var. 32 ilde yerel medya kuruluşlarının oluşturduğu derneklerin katılımıyla kurulmuş bir federasyon. Son birkaç aydır da Avrupa Birliği projesini uyguluyor. Anadolu’dan Avrupa Medya Açılımı’nın amacı Anadolu medyasını Avrupa ülkelerindeki yerel medya ile entegre etmek. Onlarla tanışmalarını, kaynaşmalarını sağlamak, karşılıklı iyi örnekleri almak ve uygulamak. Projenin ikinci seminerini Karaman’da gerçekleştiriyoruz” dedi.
“Demokrasinin Gücü Yerel Medya İle Ölçülür”TİMEF Genel Başkanı Şakir Gürel ayrıca, demokrasilerde yerel medya gerçeğini unutan yöneticilerin, yerel gündemden ve bölgesel sıkıntılardan haberlerinin olamayacağını belirtti. Gürel, "Demokrasilerin gelişmesi ve halkın nazarında ciddi itibar görmesi için yerel medya gerçeğinden uzaklaşmamak gerekir. Bu konuda ciddi yatırımlar yapılmalı ve yerel medya sektörü daha özenilir hale getirilmelidir. Tarihin hangi sürecinden bakılırsa bakılsın, bir ülkenin yerel medyası ne kadar güçlü ise demokrasisi de o kadar güçlü olur. O nedenle yerel medya gerçeği ışığında ciddi bir yatırım yapılmalı, bu alanda yetişen ve yetişecek olanlar da desteklenmeli, önleri açılmalıdır. Demokrasi ve medya bağlantısının iyi anlaşılamadığı ve bağlantılarının yeterince kurulamadığı ülkelerde, demokrasiden özgüvenle bahsetmek hayal dışı olur. Gerçekte demokrasinin anahtarı yerel medyadır" ifadelerini kullandı.
“22 Yıldır Yayındayız” Karaman’ın Sesi Gazete Radyo ve Televizyonu Kurucu Başkanı Medeni Yavuzaslan da; “Televizyon yayıncılığına imkansızlıklar içerisinde başladık. Dönemin Valisinin itirazı nedeniyle tüm hazırlıklarımızı tamamlamamıza karşın 6 ay açamadık. Sonra gerekli izinleri alarak radyo ve televizyon yayıncılığına başladık, 22 yıldır da hiç ara vermeden bu işi götürüyor, Karaman’ın sorunlarını yetkililere aktarmada elçilik yapıyoruz” diye konuştu. “Medya Önemli Bir Güç” Karaman Valisi Murat Koca konuşmasında; “Gerçekten medya önemli bir güç. Aynı zamanda benim medya mağduru pozisyonumda var. Arkadaşlarımızın bir kısmı biliyor. Ben medyanın basın ahlak ilkeleri çerçevesinde görevini yaptığı takdirde çok daha saygıdeğer hem toplumumuzun kültürüne, gelişimine hem de demokrasimize çok daha katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi. “Demokrasi Kurumsal Bir İktidardır”“Medya ve Demokrasi” konulu panelde konuşan Avukat, Gazeteci-Yazar TİMEF Hukuk Müşaviri Av. Dursun Yassıkaya, demokrasinin kurumsal bir iktidar olduğunu ve kişilere bağlı olmadığını söyledi.
Av. Yassıkaya, “Kurumsal bir iktidardır demokrasi. Kişilere bağlı değildir. Başkanlar, başbakanlar, padişahlar gider ama orada ki sistem kalır. Demokrasinin sistemsel kurumsallaşması budur. Avrupa Birliği çerçevesinden baktığımızda, Avrupa’dan doğuya doğru gittiğimizde bunların olmadığını görürüz. Nedeni ise AB’de bu süreç içerisinde insanlar egemenlerden kopardıkları güçleri toplumsal fayda adına nasıl kullanabileceklerinin mücadelesini vermişler. Bizde ise bulunduğumuz coğrafyadan bir örnek vermek gerekirse, egemenler baskı kurduğunda “Ferman padişahın ise dağlar bizimdir” diyen Dadaloğlu’nun mantığı egemen olmuş. Kenara çekilmişiz, egemenlere sarayı vermişiz, halkımıza çadırı vermişiz. Anadolu’yu dolaştığımızda nasıl birikimlerimizin heba olduğunu görüyoruz. Avrupa Birliği sistemi kurarken, geçmişte yaşadığı sıkıntıları, bilgiyi, aklı, insanlığı ve yaşadığı tüm olumsuzlukları merkeze almış. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde adı demokrasi olan sistemi görüyoruz” dedi.
“Avrupa Birliğinin demokrasi adı altındaki sistemini kendi sistemimize uygulamaya çalışırken birikimimizi, değerlerimizi, aklımız, maalesef yeteri kadar kullanmadığımızı düşünüyorum” diyen Yassıkaya, “Demokrasilerin en çok uygulandığı parlamenter rejim, devlet başkanı ile yasama kuvveti arasındaki ilişkileri değil, devlet başkanının kurduğu bakanlar kurulu ve yasama kuvveti arasındaki ilişkileri temel alan rejimdir. Eğer biz Türkiye’de demokrasiden bahsedeceksek, doğru bakış açısının belki de bu olması gerek. Bizler eğer demokrasiden bahsedeceksek, her şeyden önce demokrasiyi sadece kafa sayısına indirgeyen bir İslam aklı olmamalıdır. Bunları yapmadığımız sürece, çatışma belki bizi besleyebilir ama toplumu paramparça yapar. Dolayısıyla bizim kendi değer yargılarımızın, kendi aklımızın ve fikrimizin üzerimizde ki ataleti atarak bir an önce hayata geçirmek zorundayız. Bunu yapamadığımız takdirde hem sancaktarlığını yaptığımız İslam’ın, hem medeniyetin beşiği Anadolulun, hem medeniyetin kadim milleti olan Türk milletinin sonu pek hayra alamet olmayacağını düşünüyorum” dedi. “Anadolu Basını Demokrasiye Ruh Veriyor” Medya’nın kendini halkın gerçek sözcüsü konumuna getirmesi gerektiğini belirten Dünya Liderlik Derneği Onursal Başkanı Yaşar Ateşsoy, “Anadolu basını yayınlandığı coğrafyada düz ayna tutarsa Anadolu’da yetişen değerleri Avrupa’ya örnek olarak gösterebilir. Köprü olursanız asırlar boyu Anadolu’da üretilen insana saygı, insana hoşgörü ve insana anlayış değerlerini Avrupa’ya tanıtabilirsiniz. Parayı verenin çaldığı düdük olmak yerine, medya kendisini halkın gerçek sözcüsü konumuna getirmek zorundadır. Anadolu basını ayna olacak, köprü olacak, pencere olacak. İstiklal Marşı ilk kez bir Anadolu gazetesinde yayınlanmıştır. Karamanlı Mehmet Bey’in memleketinde doğru Türkçeyi doğru konuşmalıyız. Yerel derseniz küçülürsünüz. Anadolu basını demelisiniz ki arkanızda koskoca bir Anadolu olacak. Çanakkale’de vatandan cepheye cesaret taşıyan kaynak Anadolu gazeteleriydi. Türkiye’de demokrasinin hala geçerli olduğunu, hala insanlarımızın işine yarayacağını, hala insanlarımızın karnını doyuracak bir sistem, Özgecanların gece karanlığında katledilmesine mani olacak bir demokratik sistem olacaksa buna Anadolu basını destek verecektir. Buna Anadolu basını ruh verecektir” dedi.Moderatörlüğünü İletişim, Diksiyon, Davranış Biçimleri Halkla İlişkiler Uzmanı Oğuz Günay’ın yaptığı “Medya ve Demokrasi” konulu seminerde ayrıca Karaman Yerel Radyo ve Televizyonlar İletişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Senem Yavuzaslan Memiş, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sultan Akbulut, Yönetim Kurulu üyesi Şerife Dökme, İŞGEM Genel Müdürü ve eski Karaman Belediye Başkanı Ali Kantürk, Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve işadamı Ömer Nazım Boynukalın, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim görevlisi Alaattin Uca, medya ve demokrasi ilişkileri konusunda katılımcıları bilgilendirdiler.
Seminer, ilin tarihi ve turistlik yerleri ile sanayi kuruluşlarının gezilmesinin ardından katılımcıların toplu fotoğraf çekilmesi ile son buldu.